Bir çocuğun gelişiminde fiziksel ve bilişsel hazır bulunuşluğun yanı sıra çevresel faktörlerin de önemi büyüktür. Çocuk önce çevresini, insanları, dili, nesneleri kısacası dünyayı gözlemleyerek öğrense bile bir sonraki aşamada kendini ifade ederek sorular sormaya ve nesneleri, olayları anlamlandırmaya başlar. Bu dönemde çocuğun çevresine farklı ve ilgi çekici uyaranlar sunulması gerektiğinden bahsederiz. Fakat bazı çocuklar ise bu çevresini adlandırma ve merak döneminde aşırı ilgililerdir. Etrafında gördüğü her şeyi sorabilir hatta cevabınız ona yeterli bile gelmeyebilir. Çocuğun çevresine olan ilgisi, yeni bilgiye aç olması, öğrenme isteği, çok güzel davranışlardır. Fakat bu durum aileleri bir süre sonra sıkıntıya düşürebilir. Çünkü cevaplar çocuğa yetersiz gelebilir ve bu da ebeveynin sabrının sınırlarını zorlayabilir.
Çocuk her zaman davranışları ve hareketleriyle, çevresiyle ilgili olduğunu belli eder. Bu durumda ailenin çocuktan bir adım önde olması ve onun davranışlarının farkında olması çok önemlidir. Çevresiyle aşırı ilgili ve meraklı bir çocuğa, yeni girdiği bir mekânda hemen bir keşif turu yaptırılmalı, yeni gördüğü nesneler tanıtılmalı ve gerektiğinde incelenmelidir. Bu çocuğun merakını giderirken, yeni bir bilgi edinmesini ve sizin ilginizi çekmek adına ısrarcı yaklaşımından uzaklaşmasını da sağlayacaktır.
Çocuğun çevresinde öğrendiği kavramları, nesneleri ve durumları hayatında aktif olarak kullanmasına olanak verilmeli, aynı zamanda sadece öğrenme aşamasında değil, bilgilerini hayata geçirme ve eylemleştirme aşamasında da ona önder olunmalıdır. Örneğin, yeni bir eve misafirliğe gittiğinizde çocuğun önce izin alması sağlanarak evde bir keşif gezisi yapılmasının ardından, ona farklı gelen nesneleri “nesneleri kullanmadan” çocuğun oyununda canlandırması istenebilir. “Bu nesneler onun elinde olsa ne yapardı?”, “ Nasıl kullanırdı?”, “ Neye benzetirdi?” gibi sorular sorarak onu yönlendirebilirsiniz. Bu şekilde çocuğu edilgen durumdan aktif duruma getirebilirsiniz.
Çocuğun çevresindeki uyaranları algılama seviyesini ölçmeniz için, çocuğunuzun günlük hayatında ve oyunlarında öğrendiği bilgileri ne kadar sıklıkla kullandığına bakılmalıdır. Çocuk öğrendiği bilgiyi hayatına geçirdiği anda bu bilgiyi aktifleştirir. Bu nedenle sorduğu sorulara sabırla cevap vermenizin yanı sıra onun güncel hayatıyla ilgili örneklerle açıklayabilir, çevresiyle ilişkilendirebilir, günlük hayatınıza ya da oyunlarınıza serpiştirebilirsiniz. Çocuğunuzla kullandığınız dil kesinlikle sözcük dağarcığına uygun olmalıdır. Kullandığınız dil onun anlamlandıracağı düzeyde olmalı, aynı zamanda kelime dağarcığını da genişletmelidir. Örneğin çocuğunuza bir durumu açıklarken kısa ve net olarak cümlelerinizi oluştururken bilmediği bir kelimeyle cümleyi destekleyebilir, sözcük dağarcığını genişletebilirsiniz.
Çocuğunuzun sorduğu sorular araştırma isteğinden kaynaklanıyor olabilir. Bu durumda sorduğu sorulara cevap verirken sorusuyla alakalı ekstra bilgilerle de cevabınızı destekleyebilirsiniz. Çocuğunuza bazı durumlarda cevap hakkı vermek de çok önemlidir. Merak ettiği sorunun cevabını kendisinin verebileceğine inanıyorsanız soruyu değiştirerek ona tekrar yöneltebilirsiniz.
Böylelikle etkin bir sohbet edebilir ve onun aktif olarak problem çözme yeteneğine katkıda bulunabilirsiniz. Çocuğunuzun sorduğu sorular hayatı, çevreyi ve var olan düzeni anlamak ve anlamlandırmak içindir. Bu nedenle sorular cevaplanırken sakin olunmalı, ani tepkilerden uzak durulmalı ve çocuk yargılanmamalıdır. Sorulan soru hayatınızda bir noktaya ters düşüyor olabilir. Fakat çocuğunuzun sorduğu soruyu net, yalın, anlaşılabilir olarak cevaplamanız çok önemlidir. Çocuğunuz, ses tonunuzdaki değişimden ve verdiğiniz tepkiden dolayı kendi değindiği konuda sizin ön yargınızı alabilir; bu da bilgiyi doğru değerlendirememesine neden olabilir. Sonuç olarak çocuğunuzun bireysel özellikleri farklı olsa da her çocuk çevreyi merak eder ve sorduğu soruların bir şekilde cevabını almak ister. Çocuğun yalın ve doğru bilgiyi alması için ebeveyninin vereceği cevaplar çok önemlidir. Bu nedenle çocuğunuza verdiğiniz tepkiler, kullandığınız dil, farkında olmadan değer, yargı ve korkularımızdan çocuğumuzun etkilenmesine neden olabilir. Bu nedenle, onun gelişimine uygun bir süreç oluşturmak için uzman yardımı alabilir, davranış şeklinizi oluşturabilirsiniz.