Fatih KEÇEBİR
Bowlingo&Playpark Yönetim Kurulu Başkanı
Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1980’de İstanbul’un Fatih ilçesinde doğdum. İlkokulu Yavuz Selim’de okudum. Bugün dahi Fatih veya Karagümrük’ün dar sokaklarını adımlamak huzur veriyor bana. Aslen Kahramanmaraş Elbistanlıyız ve memleketiyle bağlarını hiçbir zaman koparmayan bir aileden geliyorum. İşletme Fakültesini Fatih Üniversitesi’nde tamamladıktan sonra zaten içinde bulunduğum iş hayatına tam zamanlı olarak başladım. Şirketlerimizde makine mühendisi babamın, metalurji mühendisi eşimin ve arkamda bıraktığım tüm eksiklerimi tamamlayan endüstri mühendisi kardeşimin destekleriyle ailenin tek işletmecisi olarak devam ediyorum. İşin haricinde en büyük hobim 6 yıldır lisanslı olarak yapmaya devam ettiğim su altı dalışları ve iki yıldır merak sardığım kayak sporu. Bu arada evli ve iki çocuk babasıyım.
Şirketinizi tanıtır mısınız?
Ticari hayata başlangıcımız ya da diğer bir deyişle ana iştigal konumuz sanayi ve sanayinin en zor ve emek gerektiren kollarından biri olan döküm sanayi. Bu kapsamda Ayzer Döküm olarak 38 yıllık tecrübe ve birikimle 2000’li yılların başından itibaren yeni tesisimizde 9.000 m2’lik alanda faaliyetlerimize devam etmekteyiz. 2010 yılında yeni sektör arayışımız ve eğlence sektörüyle bir yatırımcı olarak tanışmamızla bu sektördeki maceramız da başlamış oldu. Başlangıçta yatay büyüme niyetiyle ek bir sektör arayışı olarak başlayan çalışmamız bugün geldiğimiz noktada sektörün tanınan oyuncularından biri ve en iyisi olmak için savaşan bir konuma getirdi bizi. Eğlence sektöründe şu an için 2 ana markayla faaliyet gösteriyoruz. Bowlingo markası altında bowling salonu işletmelerimiz ve Playpark markası altında çocuk eğlence merkezleri işletmelerimiz bulunmakta. Önümüzdeki günlerde duyurusunu yapacağımız yeni bir markayla da müşterilerimize çok farklı hizmetler vermeyi planlıyoruz.
Şirketinizin bugün geldiği noktadan memnun musunuz?
Şirketimizi genel olarak değerlendirirsek öncelikle iki kısma ayırmak gerekir. Aynı çatı altında birbirinden çok farklı iki sektör üzerine çalışıyoruz. Yukarıda da bahsettiğim gibi hali hazırda zaten sanayi tarafımız yani döküm kısmı gerek yılların verdiği tecrübesiyle gerekse yaptığı kaliteli işler ve projelerle kendini ispatlamış durumda. Ürünlerimiz başta BMW Türk Traktör, Hema, AlarkoCarrier ve Mercedes-Benz olmak üzere Türkiye ve dünyanın önde gelen firmalarına ve dünya genelinde 29 farklı ülkeye ihraç ediliyor. Bununla birlikte 6 senedir faliyette olduğumuz eğlence sektöründeyse ana iştigalimize nazaran çok çok daha yeni olmamıza rağmen hiç de küçümsenemeyecek bir başarıya imza atarak çok kısa bir süre içinde sektörün esas oyuncularından olduk. Şu anda şube sayısı ve metrekare büyüklüğü olarak ikinci sırada yer almaktayız. Elbette burada başarı sadece hızlı büyümek, sürekli yeni mağazalar açmak değil açılan mağazaları da randımanlı ve başarılı bir şekilde işletmeye devam etmek. Çok şükür şu ana kadar açtığımız hiçbir şubemizi kapatmak yada küçültmek durumunda kalmadık. Aksine yeni şube açılışlarımıza paralel olarak mevcut şubelerimizi de sürekli güncelliyor ve revize ederek büyütüyoruz. Daha bu ay Adapazarı Serdivan şubemizi %50 kadar büyüterek, komple elden geçirip yenileyerek müşterilerimizin hizmetine sunduk. Bu işlem esnasında dahi ekiplerimiz çok organize çalışarak tek bir gün bile hizmeti aksatmadan mağazayı kapatmadan bu işi başardılar.
Mevcut şube yapınız nasıl? Nerelerde şubeleriniz var? Şubeleriniz sadece yurt içinde mi?
Bugün için Türkiye genelinde bowling salonları, çocuk eğlence merkezleri ve çocuk teslim alma alanları olarak 22 noktada faaliyetteyiz. Bu şubelerimize ek olarak Kazakistan ve Kıbrıs şubelerimizle birlikte toplam şube sayımız 24 olup 3 farklı ülkede 11 ayrı şehirde faaliyet göstermekteyiz. Şubelerimizde bugün itibarıyla 210 civarında personelimiz 7 gün 12 saat hizmet vermekte.
Bowling salonlarımızda dünya standartlarında hiçbir teknik standart donanım ve gereklilikten ödün vermeden gerek profesyonel oyuncuların oynayabileceği gerekse amatör olarak eğlence amaçlı bowling oynamaya gelen müşterilerimizi memnun edecek yeterliliğe sahibiz. Şu an tüm dünyada geçerli bu işin profesyoneli 3 bowling üreticisiyle çalışıyoruz. Salonlarımızda hiçbir şekilde bowlinge ait teknik standartlardan fiziki ölçülerden ödün vermiyoruz. Tüm salonlarımızda fiziki boyutlar el verdiği sürece kafe alanları, diğer oyun grupları ve donanımla hizmet veriyoruz. Sadece bowling ekipmanına değil, halısından duvarına, koltuklarından cafesine kadar göze ve rahatlığa hitap eden her malzemeye en üst seviyede önem veriyoruz. Eğlence merkezlerimiz de benzer şekilde gerek oyuncak parkurlarımızda gerekse hizmet standartlarımızda hiçbir şekilde kalite ve yenilikten ödün vermeden önce insan prensibiyle hizmet vermekte.
Yurt dışı projelerinizden ve bu projelere karar verme mekanizmanızdan, kriterlerinizden biraz bahseder misiniz?
Yurt dışı projeleriyle ilgili ilk maceramız Kıbrıs’la başladı. Sektörde yeni olmamıza rağmen yurt dışı projelerini mümkün olduğunca yurt içi projeler kadar değerlendirmeye çalıştık. Gelen projelerde öncelikle anahtar teslim satış üzerinde durduk ve birkaç projeyi bu şekilde teslim ettikten sonra büyümenin ve ticari açıdan risklerin dağıtılmasının gerekliliği yönünde yurt dışı projelerde de işletmeci rolüyle iş yapmamız gerektiğine karar verdik. Bize ulaşan ve teklif edilen projeleri aynen Türkiye projelerinde olduğu gibi oldukça detaylı ve profesyonel bir çalışmayla fizibilite ederek değerlendirdik. Bu kapsamda ilk yurt dışı projemizi Kıbrıs Lefkoşa’da açtık. Açılalı 2 seneye yakın oldu ve verdiğimiz kararın ve seçimin ne kadar doğru olduğunu zaman içinde gördük. Peşinden pek çok yurt dışı projesi geldi lakin kriter ve incelemelerimizde çok rantabl bulmadık. Ta ki Kazakistan projesi gelene kadar. İlginçtir proje bize gelene kadar projenin olduğu şehrin ismini dahi duymamıştık.
Daha öncesinde de Kazakistan’dan özellikle Almaty ve Astanadan projeler gelmişti lakin yukarıda belirttiğim kriterlerden dolayı kabul etmemiştik. Atyrau projesi geldiğinde öncelikle biraz önyargılı davrandık. Diğer büyük şehirlerde yapmadık, neden burada yapalım diye düşündük. Ancak yaptığımız çalışmalar ve fizibilite raporları doğrultusunda projenin başarılı olacağına inandık.
Atyrau şehri sadece 200.000 nüfuslu bir yer. Kazakistan’ın en büyük ilk 5 şehrinden biri dahi değil. Ancak zaten Kazakistan’ın yüz ölçümü Türkiye’nin 4 katı olmasına rağmen nüfusu 4’te biri kadar. Farklı bir coğrafya. Sonuç olarak kasım ayı sonu gibi uzun uğraşlardan sonra açılışımızı yaptık. Aradan geçen yaklaşık 4 aydan sonra ne kadar doğru bir karar verdiğimizi bir kez daha anladık. Şu anda da yine atayurt Kazakistan’da iki farklı şehirde daha yeni
şube açılışı için hazırlıklarımız devam ediyor. Umuyorum ki birkaç ay içinde bunları da sizlerle paylaşabilecek seviyeye getirmiş oluruz.
Yatırım planlaması yaparken nelere dikkat edersiniz?
Eğlence sektörü sonuç olarak bir hizmet sektörü, yani müşteriniz sizleyken bir ürün değil zamanına karşılık bir hizmet satın alıyor. Aslında hem para veriyor, hem de daha değerli bir şeyi zamanını veriyor ve karşılığında kapıdan çıktığı an güzel geçirdiği bir süreden başka hiçbir şeyi yanında götüremiyor. Bu sebeple, yatırımlarımızda öncelikle bölge faktörü çok önemli. Şehir hatta daha da genellersek ülke… İkinci aşamada doğru olduğuna inandığımız coğrafi bir lokasyon için AVM’nin lokasyonu geliyor. Akabinde AVM içinde bulunduğumuz konum önem taşıyor. Ve bunları bir bütün olarak düşündüğünüzde ticari şartlar dışında öncelikle böyle bir projede olup olmayacağınıza karar veriyorsunuz. Bu aşamadan sonra kabul ettiğiniz bu konumda fark yaratmak ve en iyi hizmeti vermek için gerekli kriterlerleri sağlayabilecek ticari şartları oluşturmamız gerekiyor. Bu aşamada yatırımcıyla görüşmelerimiz başlıyor. Bu nokta şu anki ekonomik şartlarda aslında en önemli kriter haline geldi. Ve risk faktörünün en üst seviyede olduğu kriter. Bunların dışında AVM yönetimini sağlayan kiralama firmasının kurumsal yapısı ve tecrübesi elbette fizibilite raporumuzda ve risk analizimizde çok önemli bir yer tutuyor. Sonuç olarak fizibilite ve risk hesaplamalarımızı sadece ticari şartlar üzerinden yapamıyoruz.
Karar verme sürecinizde nasıl bir yol izlersiniz?
Yukarıda belirttiğim kriter çalışmalarımız ve fizibilite raporumuzun sonucuna göre zaten öncelikle ilk kararımız ortaya çıkıyor. Sözleşme ve karar aşamasında çok majör değişiklikler çıkmadığı sürece çok hızlı bir şekilde aksiyon alarak sözleşme aşamasını tamamlayarak projelendirmeye başlarız. Projelerin inşaat ve açılışlarına çok uzun zaman varken yapılan çalışmalardaki fizibiliteler bazen zaman içinde çok ciddi değişiklikler gösterebiliyor. Bu sebeple yakın tarihli projelerde çok daha hızlı hareket ederek başarılı işler yapıyoruz. Aksi durumda gerek ülkemizin şu an içinde bulunduğu durum ve gerekse ticari rekabetin sert ve acımasız olması tüm çalışmalarımızı baştan yapmamızı gerektirebiliyor. Bu tarz durumlarda projelerden vazgeçtiğimiz olmuyor değil. Ama yukarıda da belirttiğim gibi önceliğimiz el sıkıştığımız ve projeyi gerçekleştirdiğimiz anda bir daha kapanmayacak şekilde en iyi işletmeyi sağlamak. O sebeple karar sürecimiz ve mekanizmamız bizim biraz hızlı.
Eğlence sektörüne girmek isteyen girişimcilere verdiğiniz hizmetler nelerdir?
Aslında ana işimiz olarak bu sektörde işletmeci konumundayız, eğlence merkezleri ve bowling salonları işletiyoruz. Lakin bu kurulumları inşaat aşamasından dekorasyonuna kadar bizzat yaptığımız ve kullanılan ürünlerin de teminini kendi bünyemizde sağladığımız için, bu konuda da oldukça tecrübemiz oldu. Şu ana kadar bize gelen talepleri de geri çevirmedik. O sebeple bu konu bizim için ayrı bir faaliyet alanı haline geldi. Gerek anahtar teslim bir eğlence merkezi, gerekse ürün tedariki konusunda destek veriyoruz. Bu kapsamda sektöre girmek isteyen tüm girişimci ve yatırımcılara öncelikle bilgi ve akabinde şartların gerekliliklerine göre her türlü desteği veriyoruz. Bugüne kadar sadece yurt içinde değil perakende sektörünün hızla geliştiği Irak’ta da iki ayrı park kurduk. Oyun alanı ve bowlingin beraber olduğu bu iki park gibi sadece makina tedariki ve kurulum değil, yazılımdan personel eğitimlerine ve satış sonrası teknik desteğine kadar bir park için gerekli tüm adımları anahtar teslimi yapmaktayız.
Yurt dışından ülkemize gelmek isteyen yatırımcılara ve dahası ülkemizden yurt dışına yatırım yapmak isteyen girişimcilere önerileriniz neler? Yurt dışında sektörel olarak ya da bölgesel olarak önereceğiniz, uyaracağınız pazarlar varmı?
Aslında bu çok kapsamlı ve detaylı bir soru, kısaca cevap vermek çok kolay değil. Hem yurt dışında hem ülkemizde yüzlerce iş imkanı ve yüzlerce iş kolu var. Ama şahsi fikrim artık dünya globalleşmenin de etkisiyle oldukça küçüldü. Siyasi ve terör sorunları dışında dünyanın tüm ülkelerinde iş yapmak artık daha kolay ve verimli. Gerek teknolojinin imkanları gerekse lojistik ve ulaşım buna imkan veriyor. Sadece mesafeler işi operasyonel olarak zorlaştırabiliyor. Ama İstanbul’dan Van’daki bir şubeyi yönetmek ile Kıbrıs ya da Kazakistan’daki bir şubeyi yönetmek artık çok farklı değil. O sebeple biz yatırımlarımıza devam ederek belirlediğimiz hedefe doğru yolumuza devam ediyoruz. Türkiye için dış yatırımcılara ne diyebilirim? Elbette bulunduğumuz coğrafya itibarıyla iç ve dış terör ile ilgili sorunlar yaşıyoruz. Ama inanın diğer tüm ülkelerden çok daha az ya da çok daha fazla değil. İstisnai birkaç ülke dışında tüm dünya bu tehlikeyle yaşıyor. Benzer sorunların Paris, Brüksel veya Moskova gibi birçok şehirde yaşanabildiğini geçtiğimiz dönemlerde gördük.
Ülke çapında zor ve önemli bir süreçten geçiyoruz. Hem ülkenin güneydoğusunda yaşayan vatandaşlarımız, hem ülkemiz açısından gelinen noktada tespitleriniz nelerdir?
Ülkemiz sadece bugün değil bu günlere gelene kadarda hem dışarıdan hem de dış güçlerin içerdeki maşaları tarafından sürekli olarak karıştırılmaya ve istikrarsız koalisyon hükümetleriyle belirsizlik ortamında kontrol altında tutulmaya çalışıldı. Ülke olarak milli birliğimizi koruduğumuz müddetçe bu zor dönemlerden güçlenerek çıkabileceğimizi düşünüyorum.
İnsanın belini kırmayan darbeler onu kuvvetlendirir. Ben bu sözün uluslar için de geçerli olduğunu ve içinde bulunduğumuz çalkantılı dönemden güçlenerek çıkacağımızı düşünüyorum. Bugün Türkiye olarak dünya beşten büyüktür gerçeğini haykırabiliyorsak bunu son dönemde elde ettiğimiz istikrar ve güçlü hükümetlerimize borçlu olduğumuzu unutmamak gerekir. Türkiye sadece Orta Doğu ve bizim interlandımızda değil. Balkanlardan Arakan’a, Arakan’dan Afrika’ya kadar haksızlığa uğrayan insanların sorunlarına el uzatıyor ve bunu Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na kadar taşıyabiliyor. Bu konu doğal olarak bazı egemen ve sömürgeci ülkelere rahatsızlık vermiyor değil ki bunu dile getiren ülkemiz ve lideriyle açıkça karşı karşıya gelmekten çekinmiyorlar. Bununla birlikte sadece batıda değil doğu ve güneydoğuda da halkımız yasa dışı örgütlere prim vermiyor. Ancak unutulmaması gereken bir husus varki o da Türkiye’nin eski Türkiye olmadığı gerçeğidir. Yeni Türkiye’nin geleceğini de aydınlık gördüğümüz için yatırımlarımıza ara vermeden devam ediyoruz.
2017 hedeflerinizden bahseder misiniz?
Aslına bakarsanız 2017’den ziyade önümüzdeki süreçteki hedeflerimizden bahsetmekte fayda var. Her ne kadar karar mekanizmamız ve iş yapma şeklimiz çok hızlı olsa da yatırım planlarımız ve hedeflerimiz oldukça uzun vadeli projeleri kapsıyor. Bu kapsamda öncelikle projelerimizin olduğu yabancı ülkelerdeki yeni projeleri yakından takip ediyoruz. Kazakistan’da yeni 2 proje üzerinde çalışıyoruz. Zira Kıbrıs’ta da 1 projemiz daha var. Bunun dışında 3 ülke ile görüşmelerimiz devam ediyor. Diğer taraftan Türkiye için de benzer şekilde sınır tanımaksızın en uç noktasındaki projeler de dahil olmak üzere 7 ayrı projeyle görüşmelerimiz devam ediyor. Bizim için doğu batı kavramı sadece coğrafi terimler. Hatay’da da şubemiz var Siirt’te de. Bu ay Artvin şubemizi açtık. Kısmetse çok yakın bir zamanda Doğu Beyazıt’ta dahi bir şubemiz açılıyor.
Son olarak sizin ekleyeceğiniz ya da genç girişimcilere verebileceğiniz tavsiyeleriniz var mı?
Sadece kendimiz için değil ailemiz, ülkemiz ve insanlığın refahı için çok çalışmalıyız. Yetişkin ve sağlık sorunu olmayan bir insan için günlük altı saatin üzerindeki uyku süresinin israf olduğunu ve başta kendisi olmak üzere ülkesine haksızlık olacağını düşünüyorum. Çalışma düzenini sağladıktan sonra ikinci adımda da etkin ve verimli çalışmayı başarmalıyız. Ben iş hayatında şansa inanmam. Bazı başarılar tevafuk eseri elde edilse dahi buna sahip çıkmak ve sürdürülebilirliğini sağlayabilmek ancak alın teriyle olabilir.