Ayşen YERŞEN
Palladium Ataşehir AVM Müdürü
Bize kendinizi tanıtır mısınız?
20 Yıldır bu sektörde görevdeyim. 6 Yıldır Palladium AVM Müdürlüğü görevini, JLL (JonesLangLasalle ) bünyesinde devam ettirmekteyim. Boğaziçi Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra, eğitim hayatımı İngiltere’de tamamladım. İstanbul doğumluyum. Kariyer hayatıma 1996 yılında İremtur’da Outgoing Departman Şefi olarak başladım. 1998-2010 yılları arasında Profilo Alışveriş Merkezi’nde devam ederek sırasıyla; Satış ve Sistem Geliştirme Sorumlusu, Pazarlama Grup Sorumlusu ve Pazarlama Grup Müdürü olarak görev aldım. 2010 yılından bu yana Alışveriş Merkezi Müdürlüğü yapıyorum. AVMlerde farkındalık yaratmak amacıyla hayata geçirilen Beyaz Cadde projesine imza atarak, takip ettiğim projelerde birçok sektörel ödül platformunda ödüle layık görüldük. 2012 yılından beri de Palladium Ataşehir’de AVM Müdürlüğü görevini yapıyorum.
Anadolu Yakası’nın en prestijli projelerinden biri olan Palladium AVM’nin müdürü olarak oldukça yoğun bir tempo ile çalışıyorsunuz. Sizce başarılı AVM yönetiminin en önemli kriterleri nelerdir?
İyi bir yönetici ile daha iyi bir yönetici arasındaki fark, tutkudur. İşinizi severek ve tutkuyla yapıyorsanız, koçluğunu yaptığınız takımın başarısı neredeyse kaçınılmaz olur. İşini sadece iş olarak görmeyip, dinamik, ilham verici, yaptığı işe ruhunu katarak ve ekip ruhunun sinerjisine inanarak yol alıyorum.
AVM Yöneticiliği, bireyselliği bertaraf edip, oluşturduğun ekiple bir bütün olmayı gerektiriyor. Çünkü hizmet sektöründe çalıştığımız için, birebir insan ilişkisi bizim alanımızda çok önem arz ediyor. Bir alışveriş merkezi olarak temizliğiniz ve güvenliğiniz sizin ana altyapınız olduğu için bunların sağlam olması gerekiyor. Pazarlama aksiyonları anlamında doğru atışlar yapmak müşteri memnuniyetini üst seviyeye çıkarıyor. Bizim buradaki stratejimiz her zaman insanlara farklı kulvarda olduğunu hissettirmek. Bize gelen kitle tamamıyla farklı, A Plus ve alım gücü yüksek olan bir kesim bize geliyor. Palladium olarak karışık yapıya sahip bir alışveriş merkezi değiliz ve içeri girdiğinizde size zorluk yaşatmayan, hatta rahat rahat alışverişinizi yapmanızı sağlayan bir mimari yapıya sahibiz. Müşteri memnuniyetini ilk hedef olarak belirlediğinizde, hizmet kalitesine gereken önemi verdiğinizde, bunları pazarlama aksiyonlarıyla birleştirdiğiniz yaratıcı ekip çalışmaları ile başarı geliyor zaten. Yaptığımız projelerin sürdürülebilirliği tabi ki çok önemli. Hiçbir şeyi aynı tutarak sürdüremezsiniz. Etraf değişiyor diye değişmeyeceğiz, öncesinde değişeceğiz. Bu mantıkla yaratıcı ve öncü bir politika izleyerek hareket eden bir yönetimimiz var. Çoğu Türkiye’de ilk kez gerçekleşen etkinliklerimizle, yeni konsept ve formatlar ile gelişen teknolojiye uyumlu bir şekilde evrilerek ilerliyoruz. Tecrübelerimizi de yaptığımız işe yansıttığımızda, başarı başarıyı getiriyor. Genel olarak açıklarsak; kimliği olan, doğru konsept ve bileşenle öne çıkan ve yeni nesile ayak uydurabilen bir yönetim anlayışıyla, AVM’ler için başarı, hiç de zor değil.
Müşterilerin değişen ve artan beklentilerine paralel olarak rekabet ortamında çalışma sisteminiz hakkında bilgi verir misiniz?
AVM sektörü çok hızlı değişkenlik gösteren bir sektör olduğundan dinamizm gerektiriyor. Sürdürülebilirlik için tüketici anketleri, onlarla içiçe olmak ve iletişim halinde olmak hızlı değişen bu sektörde yeni pazarlama taktik ve teknikleri geliştirmek gerekiyor.
Palladium Ataşehir olarak her zaman sosyal sorumluluk projeleri ve yaratıcı, farklı etkinliklere ev sahipliği yapmaya, ses getiren projeler yaratmaya odaklıyız. Gerek her yaş grubundan çocuklar için gerekse yetişkinler için faaliyetlerimizi yıl boyunca sürdürüyoruz. Bu gerçekten yoğun bir araştırma ve çalışma gerektiriyor. Ben her zaman tüketicinin beklentisini ölçümlerim. Biz, tüketicinin bizden ne talep ettiğiyle, ne tarz bir etkinlik istediğiyle alakalı her yıl mutlaka bir araştırma yaparız. Müşteri memnuniyeti açısından yaptığımız tüketici anketleri belirleyici ve nokta atışı işler yapmamıza çok yardımcı oluyor.
Bu sene başından beri gerçekleştirdiğimiz etkinliklere gelirsek; Yarıyıl tatilinde çocuklar için yaratıcılık ve heyecan dolu bir etkinlik olan “Palladium Ayıcık Atölyesi” ni gerçekleştirdik. Ücretsiz olan etkinliğimizde isteyen aileler ve çocukları, Engelim Olmayın Derneği yararına Datça’da maddi durumu olmayan çocuklara vermek için de ayıcık tasarladılar.
Ayrıca şubat ayında, alanında başarılı ünlü isimlerin fotoğraflarının sergilendiği “Geleceğe Işık Tut” sergisine ev sahipliği yaptık. Maddi durumu iyi olmayan çocuklara ve okulların ihtiyaçlarına destek olmak için bir araya gelen ünlülerin yer aldığı bir fotoğraf sergisiydi bu. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne Özel Söyleşiler, Kitap ve İmza Günü Etkinlikleri, festivaller, yine klasik haline gelen Music On The Bridge sahnemizde ünlü müzisyenlerin konser etkinlikleri devam etti büyük bir ilgiyle.
Ayrıca yine büyük ses getiren etkinliğimiz, efsane film ‘Geleceğe Dönüş’ün (Back to the Future) unutulmayan karakterlerine ev sahipliği yaptığımız etkinlik oldu. Mayıs ayında dünyaca ünlü Hollywood yıldızı James Tolkan, ilk kez Türkiye’ye gelerek Palladium Ataşehir AVM’de imza günü ile hayranlarıyla buluştu. Aynı zamanda başrol karakteri niteliğindeki zaman makinesine dönüşen araba DeLorean de AVM’mizde sergilendi.
Yine AVM’mizde 3 ay boyunca büyük bir ilgiyle karşılaşan bilim, sanat ve teknolojinin hangi boyutlara ulaşabileceğinin deneyimlenebildiği ‘Interstellar Uzay Sergisi’ ne ev sahipliği yaptık.
İstanbul Shopping Fest’e katılımcı AVM’lerden biri olarak çeşitli etkinlikler gerçekleştirdik.
Ayrıca yine bu senenin ses getiren etkinliklerinden olan MOB ücretsiz konserler serisinde, Best Of 70’s Konseri ve Best Of 90’s Konseri yoğun ilgiyle karşılandı. Türkiye’nin eskimeyen değerli sanatçıları, AVM misafirlerine duygu dolu anlar yaşattılar.
Her yaştan herkese hitap eden etkinliklerimiz 2018 yılında da sürprizlerle devam edecek.
Sizin gözünüzden Palladium AVM’yi bize anlatır mısınız?
Açıldığımız 2008 yılında Ataşehir, İstanbul Anadolu Yakası’nın önemli bir yaşam merkezi olmaya başlamıştı. Her geçen gün gelişen, büyüyen ve en önemlisi elit bir yaşam merkezi olarak konumlandı. Ataşehir’in bu gelişme sürecinin başında açılan Palladium, başta ilçenin daha sonra Anadolu Yakası’nın elit AVM’si olarak konumlandı. Çoğu Türkiye’de ilk kez gerçekleşen etkinliklere ev sahipliği yaptı. Bünyesinde bulundurduğu Ulusal ve Uluslararası seçkin markalarıyla misafirlerinin gözbebeği oldu. Ziyaretçi memnuniyetini her şeyin üstünde tutan yönetim anlayışımız ile kaliteli sadık bir kitle oluştu. Ziyaretçilerimiz bizi, biz de onları çok sevdik ve sevmeye devam ediyoruz. Onlarla aramızdaki bu samimi ilişki ile burası tam bir yaşam merkezi haline gelerek haftaiçi ve haftasonu sosyalleşme adına tercih edilen önemli bir nokta oldu.
Gelişen teknoloji ile birlikte alışveriş alışkanlıklarında bir değişim olacağı düşünülmekte siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
AVM’ler bulundukları bölgenin değerini neredeyse %100 arttıran yapılar ve temel insan ihtiyacı olan sosyalleşmeyi sağlayan güvenli platformlar. Ancak tüketici, gelişen teknoloji ile evriliyor. Alışveriş anlayışının değişmesi bir handikap gibi görünse de, internet üzerinden alışverişi yapılan markaların bulundukları AVM’lerde de takip edildiğini gözlemliyoruz. Yani tercih edilen marka, doğru bileşenler ve konseptler oluşturulduğunda her türlü alıcısıyla buluşuyor. Dediğim gibi insanlar sadece alışverişi baz alarak değil sosyalleşme adına AVM’leri özellikle evlerine, işyerlerine yakın ve evi gibi hissettiği AVM’leri tercih ediyorlar. Her şeyi bir arada bulabildikleri bu platformlardan uzak kalmak istemiyorlar.
2017 yılında mağazacılık sektöründe ‘verimlilik’ konusu en önemli gündem oldu. Verimliliği ön planda tutan ve yeni konseptler, formatlar geliştiren firmalar fark yarattı. AVM’ler; Yatırımcısı, yöneticisi, perakendecisi, mağazaları, markaları, üreticileri, tedarikçileri ve çalışanları ile bir bütün ve kocaman bir aile. Değişen tüketim anlayışı ve teknolojinin evrimine uyum sağlamak ve gerekli çalışmaları beraberce yürütmek gerekiyor. Tüketicinin değişim ve isteklerine uyum sağlayarak hareket etmek gerekiyor. Bizler de bunu yapıyoruz.
2017 yılında aldığınız ödüller hakkında bilgi verir misiniz?
2017 yılına hızlı bir giriş yaparak Şubat ayında ilk ödülümüzü Ataşehir Belediyesi’nden aldık. HORECA Cam Dostu İşletme projesiyle Palladium Ataşehir olarak birinciliğe layık görülüp ‘Işıklı Cam Dostu İşletme Tabelası’ ödülünün sahibi olduk. Ayrıca, Trickbox ve Kapadokya Günleri etkinliğimizle ‘Hermes Creative Awards 2017’den toplam 6 ödül birden kazandık.
Yine aynı etkinliklerimiz, Stevie Awards 2017 platformundan 2 ödül birden kazandı. Marcom platformundan da toplam 7 ödüle layık görüldü. Uluslararası platformlardan da ödül almak bizi hem çok mutlu hem çok motive ediyor.
2018’de Palladium AVM’de bizleri ve ziyaretçilerinizi bekleyen yenilikler olacak mı? Hedef ve beklentileriniz nelerdir?
AVM misafirlerimize deneyim yaşatma üzerine kurulu projelerimiz çok ilgi çekiyor, çok seviliyor. Yine bu tarz ve yapılmayanı yaptığımız, fark yaratacak işlerimiz olacak. 2018 yılında, ziyaretçilerimize adeta sokaktaymış hissi yaratarak farklı bir soluk getiren projelerle birlikte bilim ve sanat içerikli projeler olacak.
Palladium Ataşehir 2018’de, sahip olduğu konforlu atmosfere ve mimariye ufak dokunuşlarla müdahale edip, sokak lambaları, arnavut kaldırımı ve banklarla tam bir sokak havası yaşatacak. Şehrin kaosundan uzak ama şehrin içinde hissini yaşatarak sokak ruhunu gerçekleştireceği etkinliklere de yansıtacak.
Bugünkü deneyimlerinizle meslek olarak AVM yönetimini düşünen bayanlara önerileriniz nelerdir?
Yöneticilik; bilgi, beceri, deneyim,tutku ve öngörü gerektiren bir iştir. Liste daha da uzar aslında. Yöneticiliğin ağır sorumlulukları; bakış açınızdaki hassasiyet, adalet, yaratıcılık, iyimserlik, güleryüz, paylaşımcılık gibi pozitif değerlerle akılcılığı birleştirdiğiniz ölçüde aşılabilir diye düşünüyorum. Ben tabi ki sorumlu olduğum işimi baz alarak genel bir açıklama yapabilirim belki. İş hayatının dışında kalan hayatın diğer sorumlulukları da omuzlarımızda ve bu yüzden hayatı bir gün öncesinden dakika dakika prova etmek ve planlamak zorundayız kadınlar olarak. Kadınlara yeterli imkanlar sunulursa çok kaliteli ve birçok alanda fark yaratabilecek yönetici ve liderlere sahip olacağımızı düşünüyorum. Ayrıca, kadın ile erkeğin yaradılışı ve doğası gereği, hayatın her alanında olduğu gibi iş hayatında da sorunlara bakış açısı ve çözüm üretme yöntemleri de farklı. İşte tam da bu yüzdendir ki geleceğe emin adımlarla yürümek, yaptığımız işlerle başarı çıtamızı yükseltmek için farklı seslere ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Yukarıdaki cevaplarda zaten başarı kavramından çokça bahsettik. Erkek ve kadın hayatın her alanında baş başa, birlik içinde olmalı ve başarılı olmak için belirlenen hedeflere adım adım birlikte yürümelidir. Dolayısıyla kadının her geçen gün artan bir şekilde iş hayatının içinde aktif olarak var olması ve üretmesi Türkiye’nin ekonomisi için çok önemlidir.
Dayanıklı ve güçlü olmak, önyargılardan sıyrılmak ve çok önemli gördüğüm iyimserlik ve gülümsemeyi unutmamak, kısacası hayata pozitif bakmak, kadına iş hayatında başarıyı getiren en önemli kavramlardır.
Kadınlar birbirlerine ilham verirler. Kadın; yönetimde, üretimde söz sahibi hemcinsinin başarılarını gördükçe kendine olan inancı artar ve ben de yapabilirim deme özgüvenine sahip olur. Ben kadınların gücüne her zaman inanıyorum. Birlik olduklarında yapamayacakları şey yok, iş hayatı için de dediğim gibi bakış açıları, hisleri, yönetim şekilleri her zaman önemli. Çalışan bir kadın yönetici, bir anne, bir eş olarak yüklendiğim sorumluluk ve misyonları layığıyla yerine getirebilmemde belli program ve disiplinlerin yanı sıra, beraber çalıştığım iş arkadaşlarım ve hayatı paylaştığım ailemin destekleri benim için çok değerli.