Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) tarafından Soysal iş birliği ile düzenlenen X. AVM Yatırımları Konferansı bugün Wyndham Grand İstanbul Levent’te düzenlendi. Moderatörlüğünü Gazeteci ve Televizyoncu Mesut Yar’ın yaptığı, perakende sektörünün önde gelen temsilcilerinin katıldığı konferansın açılış konuşmasını AYD Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Belgü yaptı.
Hulusi Belgü’nün ardından konuşmalarını yapan Multi Corporation Ceo’su ve Uluslararası Alışveriş Merkezleri Konseyi (ICSC) Avrupa Danışmanlık Kurulu Üyesi Josip Kardun, dünyadan değişik uygulamalarla, alışveriş merkezlerinin dönüşen tüketici ihtiyaçlarına nasıl cevap verdiğini anlatırken ICSC EMEA Bölgesi’nden Sorumlu Başkan Yardımcısı William Kistler ise gayrimenkul endüstrisinin sosyoekonomik etkilerini paylaştı.
AYD Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Belgü, 2018 yılının Türkiye’de ilk AVM’nin hizmete açılmasının 30. AYD’nin kuruluşunun ise 10. yılı olması sebebiyle önemine vurgu yaparak şöyle konuştu: “30 sene içinde organize perakende sektöründe çok güzel işlere imza atıldı. AVM yatırımcıları ve perakendecilerimiz omuz omuza organize perakendenin büyümesinde büyük çaba sarf ettiler.2018 yılında ciro öngörümüz 125 milyar TL. İstihdamın ise 520 bin kişiye ulaşacağını tahmin ediyoruz. Yine bu sene 410-415 AVM sayısına ve 58 milyar dolarlık bir yatırıma ulaşılacağımızı öngörüyoruz. Ülkemizdeki AVM yatırımlarının üçte biri yabancı yatırımcılar tarafından yapılıyor. Burada dikkat edilmesi gereken konu yoğunluk olan yerlerde yatırım yapılırken çok daha fazla düşünülmeli. AVM olmayan 20 ilimiz kaldı. Anadolu’da yatırım yapmak daha karlı olacak.”
Belgü: “Perakendecilerimizle en çok konuştuğumuz konular kiralar, ortak giderler ve döviz kurları. Döviz kurları ile ilgili modern finansal enstrümanların, future option / hedge enstrümanlarının kullanılması önerdik. Buna perakendecilerimiz uzak olduklarını, yeni yeni öğrenmeye başladıklarını söylediler. Ama bir an önce bunun üzerinde hem AVM yatırımcıları hem de perakendecilerin çok ciddi düşünmesi gerekiyor. Hatta bu giderlerin bir bölümünü yatırımcı bir bölümünü perakendeci karşılayabilir. Beraber gidip hükümetle de konuşup bu sigorta mekanizmasını devlet desteği ile nasıl daha ucuz maliyetle yapabilirizi konuşabilmeliyiz. Diğer taraftan KGF’ye benzer şekilde örneğin ‘Kira Garanti Fonu’ gibi bir çalışma yapalım arzusundayız. Bunu Ticaret Bakanlığımızla ve perakende derneklerimizle görüşüyoruz. Amacımız perakendecinin döviz riskini düşürmek için kiranın ödenmesi ile ilgili devlet tarafından garanti altına alınan bir kredi sistemi geliştirilmesi.”
Borçlar kanunu ile ilgili de yorum yapan Belgü şöyle konuştu: “Ticari gayrimenkuller ile konut kiralaması aynı kanuna tabii. Bunun mutlaka değişmesi gerekiyor. Ticari kiralamanın medeni ülkelerde olduğu gibi ayrı bir kanuna tabii tutulacağını umuyorum.”
Alışveriş merkezlerinin sadece ticari merkezler olmadığının artık sosyal birer yaşam alanı olduğunu belirten Belgü: “AVM’lerimize artık sadece alışveriş merkezi demek çok yetersiz kalıyor çünkü her biri artık ciddi anlamda birer yaşam merkezi. Geçtiğimiz günlerde TUİK tarafından açıklanan Yaşam Memnuniyeti Araştırmasının sonuçlarına göre; kendilerini en çok ailelerinin mutlu ettiğini ifade edenlerin oranı %70,6. Bunun ardından da %14,3 ile çocuklar geliyor. Yani ailemiz ve çocuklarımız bizim için her şeyden önce geliyor. Akademetre iş birliği ile hazırladığımız araştırmamızın sonuçlarına göre ise; çocuklar ile gidilebilecek en güvenli ve rahat yer olarak AVM’leri gösterenlerin oranı %54,6. Alışveriş merkezleri, hem toplumsal hem bireysel tehditlere karşı en güvenli bulunan alışveriş kanalları olarak karşımıza çıkıyor. Yani mutluluk kaynaklarımız olan ailemizi, çocuklarımızı güvenle AVM’lere emanet edebiliyoruz. Yine araştırmamızın bir başka sonucuna göre; çocuğunu ilk kez tiyatro ya da sinemaya AVM’de götürenlerin oranı %59,5. İlk kez sinema ve tiyatroya AVM’de gidenlerin oranı %54,6. Bu sonuçlardan da görüyoruz ki AVM’lerimiz ciddi anlamda bir toplumsal fayda ortaya koyuyor. Toplumun sosyal anlamda beklenti ve ihtiyaçlarını büyük oranda karşılıyoruz.”
Kirstler: “Perakende ve AVM sektöründeki iklim değişikliğini fırsata çevirebiliriz”
Yaptığı konuşma ile perakende ve AVM sektörünün 10 yıllık geçmişinde bir yolculuğa çıkaran ICSC EMEA Bölgesi’nden Sorumlu Başkan Yardımcısı William Kistler; “Şu an tüm dünyanın gündeminde yer alan ilkim değişikliği konusu bizim de sektör olarak gündemimize yerleşti. Gayrimenkul ve perakende sektörü olarak bir iklim değişikliği yaşıyoruz. Bundan 10 yıl önce gökyüzünde bulutlar belirmeye başladı: ekonomik belirsizlikler, nüfus değişikliği, e-ticaret… Birkaç kısa yıl içinde bulutlar bir araya gelmeye başladı ve gökyüzüne baktığımızda açık bir hava değil, bulutlu bir gökyüzü görüyoruz. Bu da bizi koşulsuz bir değişime ihtiyaç olduğunu; bireyler ve şirketler olarak bu zorluklarla başa çıkmamız gerektiğini gösteriyor. Şu durumda önümüzde üç seçenek var: Birincisi; inkar edebilir ve bu bulutları görmezden gelebiliriz. Ancak bu dönüşümü reddedenler kaybedecek. İkincisi; panikleyebiliriz ve her şeyin bize karşı olduğunu düşünerek kendi kaosumuzu yaratırız. Üçüncüsü ise; ICSC olarak bizim inandığımız ve sizlerle hep birlikte yaptığımız gibi yaratıcı bir yol çizebiliriz ve bu dönüşüm ağını yaratıcılıkla fırsata çevirebiliriz. Yeni AVM’ler açabiliriz, yeni iş alanları üzerinde çalışabiliriz, harika perakende merkezleri kurabiliriz ve bu aslında bizim için mükemmel bir fırsat… AVM kavramı artık yaptığımız işi terim olarak karşılamıyor. Çünkü ziyaretçilerimiz artık yalnızca alışveriş yapmıyor; yemek, eğlence, spor, sinema pek çok şey aynı alanlarda yer alıyor. Biz şu anda mükemmel alanlar yaratmaktan sorumluyuz” ifadelerini kullandı.
Josip Kardun’dan Alışveriş Merkezlerinde Ezber Bozan Trendler
Konferansın en ilgi çekici konuşmacılarından biri ise Multi Corporation Ceo’su ve Uluslararası Alışveriş Merkezleri Konseyi (ICSC) Danışmanlık Kurulu Üyesi Josip Kardun oldu.
Perakende trendleri hakkında bilgi veren Kardun yiyecek ve içecek alanlarının AVM’lerin yeni dayanak noktası olacağını ifade etti. Kardun; “Türkiye’de hala bir mutluluk adasındasınız. Çünkü buradaki AVM’ler şu anda hala popülerliğini sürdürüyor ve online penetrasyonunuz %2-3 sevilerinde… Online perakendecililik, fiziksel mağazaların zararına hızla büyüyor. Fiziksel mağazaların yaşayabilmesi için omni-channel bir ortam yaratması; mağazalarda teknolojiyi daha fazla kullanması gerekiyor. Diğer yandan müşterilerine alışveriş deneyiminin paylaşılmasını sağlamak gibi online’ın sağlayamayacaklarını sağlaması gerekiyor. ABD’de kişi başına düşen brüt kiralanabilir alan Avrupa’nın üç katı büyüklüğünde… Her banliyöde bir AVM var, çünkü insanlar arzu ettikleri markalara kolay erişebilmek istiyor. E-ticaret şu an bunu bile daha kolay kılıyor. Ancak markalar, müşterileri bir ürün aldığında teslim almak için veya iade yapacağında mağazaya gitmelerini istiyor. Bunun pek çok sebebi var: öncelikle mağaza böylelikle online alışverişin lojistik maliyetini düşürebiliyor, müşteri mağazaya giriyor ve dolaşma imkanı buluyor gibi… Dolayısıyla online alışveriş ve mağazalar sürdürülebilir bir çıkış yolu bulmuş oluyorlar.Diğer yandan yakın zamanda yiyecek ve içecek alanlarının AVM’lerdeki önemli unsurlardan biri olarak karşımıza çıkacağına inanıyoruz. Örneğin geçtiğimiz dönemde yiyecek – içecek alanları AVM’lerin %5’ini kapsıyordu. Şu anda bu oran %10-15 civarında, gelecek dönemde ise %20 gibi büyük bir kısmını kaplayacağını öngörüyoruz” yorumlarında bulundu.
Tasarım ve mimarinin de sektörde belirleyici trendler olacağını söyleyen Kardun mekanları, bir deneyimin keyfini çıkarak yerler haline getirmek, insanların zaman geçirmekten zevk alacağı hoş ortamlar yaratmak, AVM’leri çevreleriyle bütünleştirmek ve bunu yaparken de çevre dostu malzemeler kullanmak gerektiğinin altını çizdi.