Zehra Işık
Love my body Marka Kurucusu
Bize kendinizi tanıtır mısınız?
Adil Işık Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, adL markasının Kreatif Direktörü ve Love my body markasının kurucusuyum. Yolculuğa başladığımız 1990’lı yıllarda Adil Işık markası olarak üretim ve toptan satış yapıyorduk. 1992 yılından itibaren perakendedeki canlanma ile birlikte mağazalaşmaya başladık.
2011 yılında Adil Işık olan marka ismimizi adL olarak değiştirdik ve çoğalan markalarımızın tümünü Adil Işık Group çatısı altında topladık. Şu anda adL, Love my body ve NightZoom (gece koleksiyonu) olmak üzere üç ayrı markamız var. Satış, tasarım, marka ve tedarik ekibiyle birlikte aktif olarak çalışıyorum.
2008 yılından beri ‘’modanın her bedende’’ yaşatılacağını ispatlayan bir marka olarak ‘’Love my body ‘’ markasının oluşum sürecinden bahseder misiniz?
Love my body perakende zincirimiz, Adil Işık Grup bünyesinde 2008 yılında kuruldu. Kısa zamanda tüketicisi ile arasında bağ kurup, grup bünyesinde bulunan adL perakende mağazalarından ayrılarak, kendi mağaza konseptini ve perakende markasını oluşturdu. Bugün 40 mağazayı aşan, kendine güvenen, cesur ve elegan stili ile öne çıkan kadınların tercih ettiği öncü kadın modası, perakende zinciri halini aldı. Mutluluk ve kadın modasının ihtiyacı ile doğan markamızın sloganı da “sev kendini”. Türkiye ve Ortadoğu coğrafyası da dahil önemli lokasyonlarda yer alıyoruz. Love my body, 2017 yılında satış hacmi %100 artan; bizim değerli ve en genç markamız. 34-50 beden aralığında günlük kıyafetlerden gece kıyafetlerine kadar alternatiflerimizle, her bedende şıklığı savunuyoruz. En büyük gücümüz tasarım odaklı olmamız ve hizmet anlayışımız. Müşterilerimizle aramızdaki sadakat çok kuvvetli.
Türk hazır giyim sektörüne farklı bir soluk getirdiniz. Geniş beden aralığı ve sunduğunuz alternatiflerle gönüllere taht kurdunuz. Bu güzel koleksiyonların hazırlık aşamaları nasıl gerçekleşiyor?
Markayı deneyimleyenlerin samimi bir bağ kurduğunu fark ettiğimiz markamızın dna’sında saf sevgi ve kadına güç vermesi var. Bu güç, markayı da günümüz perakendesinde diğer sektör markalarına göre daha hızlı büyütüyor. Her renkten farklı modellere uzanan birçok tasarımdan yola çıkarak, özel koleksiyonlarımızla alternatif bedenlere kadar giden ürün gamımızla kendine güvenen, cesur ve elegan bir stil yaratıyoruz. Marka stratejimizde sosyal sorumluluk projelerine yer veriyoruz. Tüm lansmanlarımızda bir STK’ya bağış yaparak, hareket planı oluşturmayı çok önemsiyoruz. Özellikle kadın ve çocuk temalı STK’lar bizler için ön planda. Çünkü biliyoruz ki sevgi paylaştıkça çoğalır ve bizim markamızın adında sevgi var.
Koleksiyon gruplarınızı nasıl belirliyorsunuz?
Sezonun öne çıkan renkleri ve trendlerini baz alarak, her stile uygun moda anlayışımızla ilerliyoruz. Her yaş ve bedendeki çarpıcı, modern, dinamik, güçlü ve cesur kadınlara hitap eden koleksiyon grupları oluşturuyoruz. Sofistike ve kendine güvenen tasarımların hakim olduğu koleksiyonlarımız ayrı kimliklerdeki kadınları sembolize ediyor. Her sezon anlatmak istediği hikayeleri farklı temalarla işliyoruz. Her tarz ve zevke hitap eden ana koleksiyonlarımızı Women, Girls ve Dark olarak isimlendirerek, ayrıştırıyoruz. Adil Işık Group olarak yılda 5 milyon adetlik üretim yapıyoruz. Yıllar bazında bu adetler tabii ki farklılık gösteriyor. Bugüne kadar 100 milyonun üzerinde ürün ürettik. Hem yaz hem kış sezonunda en çok elbise satıyoruz. Onun dışında alt ve üst grup satış oranımız birbiri ile dengeli.
2018 yılını geride bıraktık, mağaza ve ciro olarak hedeflerinize ulaştınız mı?
2018 yılı özellikle ikinci yarısında ortaya çıkan ekonomik dalgalanmalar sebebiyle zorlu geçti. Buna rağmen özellikle turizmdeki yükseliş ile birlikte yılı beklentilerimize yakın seviyelerde %26’lık bir büyüme ile tamamlıyoruz. Love my body markamız yurt içinde 40 mağazaya sahip. Yurt dışında ise ilk Love my body mağazamızı 2019 başında Suudi Arabistan’da açıyoruz. Adil Işık Grup olarak ise; 120 yurt içi 50 yurt dışı olmak üzere toplam 170 mağaza ve 350’nin üzerinde satış noktası ile hizmet veriyoruz. 2019 yılını ise son iki yıldır uyguladığımız gibi verimlilik odaklı bir yıl olarak planlıyoruz, projelerimiz ile mevcut mağazalarımızdan maksimum verim elde etmek istiyoruz. Bunun dışında yurt dışı yapımızı daha da kuvvetlendireceğiz. Yurt dışı mağazalarımıza yenilerini ekleyeceğiz ve ciddi bir büyüme hedefimize ulaşacağız.
Türkiye de artık yaşam merkezi haline gelen AVM mağazacılığı için görüşleriniz nelerdir? Cadde mağazaları ile kıyaslarsak siz hangisini avantajlı buluyorsunuz?
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de cadde mağazacılığı ile AVM mağazacılığı birbiriyle rekabet halinde. İnternet üzerinden satın almalar artsa bile kişilerin mağazadan deneyimleyerek alışveriş yapmayı tercih edebiliyor. Mağazaların internete tam entegrasyon sağlamaları, perakende satış ağlarını genişletmede başarıyla sonuç veriyor. AVM’lerde hedef kitleye ve konsepte göre, belirli kriterlere sahip, sınırlı sayıda markaya yer verilirken; caddelerde böyle bir sınırlama söz konusu değil. Alışveriş merkezleri bir yaşam alanı niteliği taşıdığından tüketicilerimiz tarafından tercih ediliyor.
Son dönemde online satış kanalları da oldukça aktif kullanılıyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
E-ticaret’te potansiyel çok yüksek ve pay her geçen gün büyümeye devam ediyor. İhtiyaçlarınızı kısa sürede online satış işlemi üzerinden karşılamak tüketicilere büyük kolaylık sağlıyor. Ürün görsellerimiz ve ürün içeriği bilgilerimiz ile müşterinin kararını daha kolay verebilmesine yardımcı oluyoruz. İnternet sitesinin güvenli alışveriş için sağladığı yöntemler de oldukça önem taşıyor. Online satışımız perakende ciromuzun %5’ini oluşturmaya başladı. Hedeflerimiz burada oldukça güçlü. 2018 yılını %100’lük bir büyüme ile kapattık. 2019 yılında yurt dışı online satışlarımız da devreye girecek.