Algı Yönetimi esasında ‘’Perception Management’’ adında Amerikan ordusunun çıkardığı bir terimdir. Esas olarak askeri amaçlarla yapılan psikolojik savaşın bir parçasıdır. Ancak zaman içerisinde sadece askeri amaçlarla değil siyasi ve ticari amaçlarla da kullanılmaya başlamış ve ufak bir tohum halinde başlayıp tüm dünyayı saran bir ağaca dönüşmüş durumdadır. Algı yönetimi dediğimiz zaman aslında çok geniş bir alandan bahsediyoruz. Halkla ilişkilerden, satış pazarlamaya oradan da propagandaya kadar insanları yönlendirmeye niyetli ve onların çeşitli kararlar vermesi üzerinden ekmeğini çıkaran pek çok sektör, algı yönetiminin alanına girer.
Algı yönetimi kimilerine göre hedef kitleleri kendi çıkarları doğrultusunda kandırmak ve onları kendi hedefleri doğrultusunda kullanacakları birer unsur haline getirmek amaçlı bir iletişim disiplini; Kimilerine göre bir ürün, hizmet veya fikri satın alma konusunda birinci aşama olan ikna etme yolunda kullanılması gereken olmazsa olmaz tekniklerin bütünüdür. Algıyı yönetmek iletişimi yönetmektir. İletişim, algıyı yönetmek, davranış biçimleri oluşturmak ve iş hedeflerine ulaşmak için bir araçtır. Algı yönetimi siyaset, reklam, iş dünyası başta olmak üzere hayatın birçok alanında kullanılan önemli bir yöntemdir. Algı yönetimi son yıllara kadar farkında bile olmadığımız bir gerçeklik.
Algıladıkların ve gerçekler farklıdır. Bir orman resmi, ormanın kendisi değildir.
Tüm sektörler diğer insanların kararlarını etkilemek amaçlıdır. Bu yüzden algı yönetimi amaçlı mesajlar her yönden üzerinize yağdırılır. Algı yönetimi kullandığınız parfümden, kullandığınız cep telefonuna kadar sizi içinize alan koca bir okyanus gibidir, ancak çoğu insan bunu farkında değildir. Zaten algı yönetiminin esas gücü de farkında olunamamasından gelir.
“İnsanın içine düşebileceği en büyük yanlış, bir yanlışın içinde olduğu halde onu en büyük doğru sanmasıdır.’’
Marka yönetimi, algı yönetimidir.
Markalar açısından bakıldığında “marka yönetimi eşittir algı yönetimi”dir. Pazarlama iletişiminde algı yönetiminin en etkili silahlarından biri reklamdır. Reklamlar, markanın hedef kitle tarafından nasıl algılanacağının belirlenmesi için çalışır. Her gün karşılaştığımız reklam panoları, telefonumuza gelen iletiler, televizyon reklamları algılarımızı yönetmeye çalışmaktadır. Örneğin bir bebek bezi reklamında kahkaha atan bebeklerin olması, ürünü kullanan bebeklerin mutlu olacakları algısını oluşturmayı hedeflemektedir.
Steve Jobs : “İnsanlar çoğunlukla siz onlara gösterene kadar ne istediklerini bilmiyorlar.”
Reklamlar algılarımızı yöneterek ihtiyaçlarımızı belirlemeye çalışıyor. Yoğun bir şekilde bir mesaja “maruz” kaldığımızda da o ürün ya da hizmete ihtiyaç duymaya başlıyoruz. Bir süre sonra ihtiyaçlarımız değil arzularımız doğrultusunda satın alma kararları veriyoruz. Algılarımızın bizi yönetmesi de işte o dakikada başlıyor.
Rekabetin giderek arttığı AVM sektöründe insan psikolojisini iyi anlayan ve yönetim anlayışını, pazarlama planlarını buna göre düzenleyen AVM’ler karlı çıkacaktır. Yapılan araştırmalar insanların karar verme sürecinde duyguların mantıktan daha önemli olduğunu göstemiştir. AVM’nin başarısının sırlarından biri insanların duygularını olumlu bir yönde hangi oranda aktif edebileceğine bağlıdır. Müşteriler AVM’lerde geçirdikleri zaman beyinlerinde ne kadar derin iz bırakıyor ve bu deneyimlerini başkalarına hangi duygularla aktarıyorlar? AVM’nizin verdiği algı ne anlamda insanları etkiliyor? Algı yönetiminin temel sloganı ‘’Algılar duyguları, duygular kararları etkiler’’ cümlesidir. AVM’nizin algısı insanlarda hangi duyguları tetikliyorsa size olan ilgide o oranda olacaktır.
Başta algı yönetimi olmak üzere insanların ikna edilmek istendiği birçok alanda en etkili teknikler, fark edilmeyen ve savunma filtresi mekanizmalarını devre dışı bırakan gizli uygulamalardır. Algı yönetimi teknikleri içermeyen veya yanlış kullanılan birçok reklam ve propagandanın çok para harcanmasına rağmen etki göstermemesi veya istenilenin tam tersi bir etki üretmesinin sebebi budur.
Dr. Jordan Peterson: ‘’Kelimeler konuşulan gerçeğin eş değeridir. Eğer objeler gerçeği konuşma aracılığıyla varlık dünyasında ortaya çıkartılırsa o zaman iyidirler. Öyleyse karar vermeniz gereken şey, eğer gerçeği söylerseniz sonuçları ne olursa olsun bunun sizin ve herkes için iyi olacağıdır. İşte bu inançtır’’ Yani gerçeği konuşmanın sonucu ne olursa olsun hep güzel sonuçlar vereceğine inanmak aslında gerçek inançtır diyor.
Peki, inanç dediğimiz zaman aklımıza gelen esas kaynak olarak Kur’an-ı Kerim bu konuda ne diyor derseniz, en mükemmel şekilde durumu özetlemiş.
‘’Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin. Doğru söylerseniz Allah işlerinizi düzeltir ve günahlarınızı bağışlar’’ Ahzab Suresi (33), Ayetler: 70-71
‘’Allah’tan korkanlar, kendilerine şeytandan bir vesvese geldiği zaman, durup düşünürler ve derhal gerçeği görmeye başlarlar.’’ Araf Suresi (7) Ayet: 201
Dipnot: Algı yönetimi seni yönlendirmek ister. Bunu farkında olmadığın yöntemlerle yapar. Amaç algıların üzerinden duygularına ulaşmak ve duyguların üzerinden mantığını devre dışı bırakarak seni eyleme yönlendirmektir. Mantık, düşünce, akıl ve sorgulama algı yönetiminin en büyük panzehridir.