Şimdi bu başlığı görünce herkes kendi içinden “Bu da ne böyle?” diye düşünüyor olabilir. Evet değerli Malll&Motto okuyucuları,
Bu ayki yazımda kişisel olarak önemsediğim bir konuyu sizler için kaleme alacağım.
Uzun yıllardır çalışma hayatında olan, Covid19 ile birlikte gelişen küresel sağlık krizinde bilgi kirliliğinden ve olumsuz haber tellallarından sıkılan biri olarak 2021 yılı için sizlerle bir bakış açısını paylaşmak istiyorum
2020 yılı hiç beklenmedik ve hoş olmayan çok ciddi bir sürprizle bizleri karşıladı. Küresel sağlık krizi nedeni ile herkesin hayatı ciddi anlamda çok yara aldı. Hemen hemen herkesin beklediği ise çok büyük güzelliklerle gelecek olan 2021!
Şimdi kaseti biraz geri saralım. Sizler de bir yandan okuyun ve bir yandan da düşünün bakalım aşağıda yazdıklarımı.
Pandemiden önce benim çevremdeki büyük çoğunluk işlerinin yoğunluğundan, trafikten, yemekten, içmekten, restoranlardan, kitapçılardan, dövizden, faizden v.b. bir çok şeyden rahatsızdı. Her şey daha mükemmel olmalı diye düşünüp, dile getiriyorlardı. Bir de “özgürlük” kavramını çok kullanıp hatta “Daha özgür olmalıyız!” diye söylüyorlardı. Birden bire sosyal medya ile birlikte ekranlarda, gazetelerde yayınlanan Covid19 haberleri, tüm hayatı yavaşlattı ve durdurma noktasına getirdi. Şimdi herkes kara kara düşünüyor “Ne yapacağız?” diye. Daha özgür olmayı beklerken nerede “Özgürlük!”
Ben şöyle yapmanızı öneriyorum :
Öncelikle kişisel olarak bir durum analizi yapın. Yani “Neredeyim?” sorusuna cevap arayın.
Mevcut durumdaki şartlar nedir? Bu şartların kısa, orta ve uzun vadedeki getirileri nelerdir? Bu konuyu kesinlikle yazılı olarak çalışın.
Sonrasında önemli ikinci soru ise “Nereye varmak istiyorum?” olmalı.
Varmak istediğiniz noktaları belirlerken hangi yolları takip edeceğinizi, bu süreç içinde güçlü ve zayıf yanlarınızı, sizin için gelecekte olabilecek fırsatları ve tabi ki tehditleri de belirleyin.
Sonrasında ise çok önemli kısım yani “Harekete geçme!”
Bugüne kadar edindiğim deneyimlerimde insanların 1. ve 2. aşamaları güzelce yaptıkları ancak 3. aşamaya geldiklerinde ise bir türlü harekete geçemeyip, bahane üretmeyi ve şikayet etmeyi tercih ettikleri yönündedir. Brain Tracy’nin “Bahane Yok” adlı eserinde belirttiği gibi bu tarz yaklaşımların sonu belli : Başarısızlık!
Siz başarılı olmak için 1., 2. ve 3. adımları uygulamak yönünde harekete geçin.
Ayrıca pandemi dönemini şöyle de değerlendirmek hala mümkün : Bu durağan dönemde aslında kendinize ayıracak vakit de bulmaya başladık. Ertelediğiniz, yapmaya çekindiğiniz bir çok hedefinizi, isteklerinizi gerçekleştirebilirsiniz. Bakış açınızı değiştirmeyi deneyin, hatta değiştirin. O zaman göreceksiniz ki mümkün!
Yıllar önce Eskihisar – Topçular arabalı vapur iskelesinden gemiye annem, babam ve abimle bindiğimizde 6 yaşında bir çocuğun, geminin pervaneleri dönmeye başladığında oluşan köpükleri gördüğünde annesine “Anne bak, balıklar çamaşır yıkıyor!” demesi gibi.
Hepinizin bu vesile ile yeni yılını kutlar, sağlıklı ve her açıdan bol kazançlı bir yıl olmasını dilerim.
Sevgilerimle,