

Hande Gürsoy – MGS Group Kurucu Ortağı ve Boris Becker Tasarım Koordinatörü
– Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Kariyer yolculuğunuzu kısaca anlatır mısınız?
Uşak doğumluyum. MGS Group Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gürsoy ile evliyim ve 2 oğlum var. Çocukluk döneminden bu yana hep tasarımcı olmak istedim ve eğitimime de bu doğrultuda yön verdim. Kolej eğitimden sonra liseyi Bursa Güzel Sanatlar Lisesi’nde, lisans eğitimimi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Akademisi’nde tamamladım. Hayalim olan tasarım alanında; farklı firmalarda ve çok çeşitli departmanlarda uzman ve yönetici pozisyonlarında çalıştım. Boris Becker markası, tasarım ekibimle birlikte MGS Group çatısı altında kurmuş olduğum ihracat odaklı ilk tekstil markam.
– İş hayatında kadın ve erkeklerin eşitliğini sağlamak için sizce neler yapılmalı?
Liderliği belirleyen en temel özellikler problem çözme, sorunları ön görebilme ve farklı bakış açılarıyla minimize etmektir. Problem çözme, insanlar arası ilişkilerde yaşanan sorunlara çözüm getirme açısından kadınların erkeklere göre daha yetenekli oldukları öne sürülüyor. Çoğunluğu kadın çalışanlardan oluşan Boris Becker markasının yöneticisi olarak bunu bir çok kez farklı alanlarda deneyimlediğimi söyleyebilirim ancak cinsiyetlerin karşılaştırılması yerine esas olanın; artı değerlerin ortaya konması ve bir harmoni yaratılması olduğunu düşünüyorum. İş dünyası, gelişen teknolojiler paralelinde her geçen gün hızlanan gündelik hayatın büyük bölümünü teşkil ediyor ve hayatta en önemli denge kadın-erkek uyumundan başlıyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğini bu nedenle çok önemli buluyorum.
Aslında kız çocuklarını okula göndermeyen, erken yaşta evlendiren zihniyete dayanan ve kanayan bir yara bu konu. İşin temeli bilinçlenmeden ve eğitimden geçiyor. İş dünyasına geldiğimizde ise buraya hakim olan erkek egemen yaklaşımdan biraz uzaklaşıp, sektörde başarılarıyla örnek teşkil eden, yaratıcı, idealist ve girişimci kadınlara daha çok yer verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Gizli kalan başarılı kadın yöneticilerin daha fazla görünür olması, toplumsal cinsiyet eşitliği yaklaşımını destekleyecek önemli adımlardan biri olacaktır. Bu bakış açısıyla bu haberi derleyen Mall&Motto ekibine ayrıca teşekkür ediyorum. Son dönemde artan kadın girişimci teşviklerinin artırılması da eşitliğe giden yolda önemli desteklerden biridir.
– İş kadınlarının – çalışan kadınların yaşadığı en önemli sorunlar sizce neler? Birkaç maddeyle sıralar mısınız? Siz hangi sorunlarla karşılaştınız, tanık olduğunuz veya yaşadığınız enteresan durumlar var mı? Çalışan kadınlar- iş kadınları karşılaştıkları engelleri nasıl aşabilir?
Günümüzde hala evliliğin ve anneliğin getirdiği toplumsal rol ve sorumluluklardan dolayı kadınların kariyer girişimleri engellenebilmekte, sahip olunan bir çok değer önüne engel olarak çıkarılabilmekte. Bu yetersizlik algısının arkasında yatan nedenleri, erkek egemen aile yapısına, kadınlarla iletişim kurmanın zor olduğunu savunan ilkel düşünce yapılarına, erkeklerin gücü elde tutma arzusuna bağlayabiliriz.
Bu noktada çalışan, üreten anne baba olmanın, çocuklar üzerindeki önemini daha iyi anlıyoruz. Çalışan ve çalışmaya teşvik eden ailelerin bireyleri olarak eşim de ben de bu sorunları iş ve özel hayatımızda yaşamadık, çalışanlarımızın da yaşamaması için elimizden geleni yapmaya hep özen gösterdik. Grup içinde toplumsal cinsiyet eşitliğini benimseyen bir yönetim anlayışı ile liderlik etmekte ve kadın istihdamını artırma konusunda aktif çalışmalar yürütmekteyiz.
– Sizin mesleğinizi seçmek ve sizin gibi başarılı bir yönetici olmak isteyen veya bu yolda ilerleyenler kadınlara rehber olması için yaptığınız işle ilgili, uzmanlığınızın olduğu konuda püf noktalarını paylaşır mısınız?
Ben hep amaçlarım doğrultusunda bir hayat sürdüm. “İdealizm” benim anahtar kelimem oldu hep. Hedefleri gerçekleştirmek için inanmak, sevmek, çalışmak ve üretmek gerekir. Hedef belirlemek ve o hedef için çalışmak, çok çalışmaktan daha önemlidir. Eğer bugün “başarılı” olarak adlandırılıyorsam bunu; işimin mutfağından gelmeme, erken yaşta mesleğe atılmama ve mesleğimin inceliklerini öğrenmeye borçluyum. Kadın meslektaşlarıma tavsiyem; hedef odaklı olun, gelişmeye açık olun, yılmadan çalışın. Ülkenin güçlenmesi ve kalkınması ancak kadının güçlenmesiyle mümkün olabilir.