İnanılmaz gibi geliyorsa da su kilo kaybetmek için ideal bir alternatiftir.
Su, insan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli öğedir ve bilinen tüm yaşam biçimleri için gerekli olan tatsız ve kokusuz bir maddedir. Beslememizin vazgeçilmez bir parçasıdır. Canlıların yaşaması için hayati bir öneme sahiptir.
Bu nedenle biyologlar suya ‘yaşam sıvısı’ adını vermişlerdir. İnsan, besin almadan haftalarca canlılığını sürdürebilir ancak susuzluk durumunda birkaç gün yaşayabilir. İnsan vücudunun su içeriği yaşa ve cinsiyete göre %45 ile % 75 arasında değişmekle birlikte yetişkin insan vücudunun ortalama %59 ‘u sudur.
Su iştahı doğal olarak bastırır. ve bedenin depolanmış yağları metabolize etmesine yardımcı olur. Araştırmalar gösteriyor ki, alınan su miktarı azalınca vücutta depolanan yağ miktarı artmaya başlamaktadır. Sebebine gelince; böbrekler yeteri su almayınca iyi çalışamaz, böyle olancada yükün bir kısmı karaciğere kalır. Karaciğerin başlıca vazifelerinden biri depolanmış yağları bedenin kullanabileceği enerjiye çevirmektir. Eğer karaciğer böbreklerinde işini yapmaya mecbur kalırsa, tam kapasite ile çalışamaz ve giderek daha az yağ metabolize eder. Yağlar bedende depolanıp kalır ve kilo kaybı durur.
Bedende su toplanmasını önlemek için en iyi tedbir bol su içmektir. Beden az su alınca bunu tehlike işareti sayar ve her damlasını saklamaya çalışır. Su hücre dışı dokularda birikir. Bu da el, ayak ve bacakların şişmesine yol açar. Depolanmış suyu atarken bazı temel besin maddelerini de yok eder.
Beden için yine tehlike çanları çalmaya başlar. ve giden suyun yerine ilk fırsatta su depolar. Bedenin su depolamasını önlemek için gerekeni yapmak yani bol su içmek gereklidir.
Su, besinlerin sindirimine, emilim ve hücrelere taşınmasında, Hücre organ ve dokuların düzenli çalışmasında, zararlı toksik maddelerin vücuttan atılmasında, vücut ısısının denetimi ve vücudumuzda daha birçok önemli işleve sahiptir.
Şişmanların daha çok suya ihtiyacı vardır. İri kişilerin metabolik yükleri fazladır. Yağların kullanılmasında suyun özel bir yeri olmasından dolayı, şişmanlar suya çok daha ihtiyaç duyarlar. Su kasların dengesini, bedenin atıklardan kurtulmasını sağlar, metabolize edilen yağların atılması için yeterli su almak gerekir. İmmün sisteminin görevini yapabilmesi için de su gereklidir. Bu özelliğiyle zinde ve dinç kalmamızda yardımcıdır.
Hamilelikte suyun önemi daha da artar. Bebeğin içinde bulunduğu amnion sıvısı her üç saate bir kendisini yeniler. Yetersiz sıvı alımı ile amnion miktarı azalacağından suya gereksinim artar.
Sporcularda ise; beden/ vücut, yeterli sıvıyı yerine koyamıyorsa; buna tepki göstererek metabolizmamızı yavaşlatır. Suyun atımını engellemeye çalışır. Özellikle spor sonrası, ter ile atılan suyun yerine gelmesi için; egzersizden 15 dakika önce 1-1,5 bardak, egzersiz sırasına her 15 dakikada 1-2 bardak su içilmesi gerekir.
Yeterli su almadığımızda beden sıvılarının dengesi bozulur. Ve şişmeler, izah edilmeyen kilo alma ve susama hissinin kaybı gibi anormallikler görülür.
Su içmek için susamayı beklemeyin. Günlük su ihtiyacı ortalama 2-2,5 lt kadar hesaplanmaktadır. Sporcular, emzikliler, ya da sıcakta ağır işler de çalışanlar için bu miktar daha da artmaktadır.
Hiçbir sıvı içeceğin suyun yerini tam anlamıyla tutmadığını unutmayın..
Vücudunuzu susuz bırakmamanız dileğiyle..