Milyarlarca insan sabahları güne bir fincan kahve ile başlar. Bunun nedeni kafeinin enerji vermesi, daha uzun saatler uyanık kalmanızı sağlaması ve metabolizmanızın hızlanmasına yardımcı olmasındandır.
Sağlık üzerine etkilerini özellikle kahve bileşikleri olan kafein, diterpen alkoller ve klorojenik asit aracılığı ile gerçekleştirmektedir. Yapılan epidemiyolojik çalışmalarda kahve tüketiminin bazı kronik hastalıkların riskini azaltmaktadır.
Kahvede çeşitli fenolik bileşikler, vitaminler ve mineraller bulunur. Riboflavin ( B2 vitamini), niasin (B3 vitamini) ve pantotenik asit (B5 vitamini) içerir. Ayrıca magnezyum, manganez ve potasyum açısından çok zengindir.
Kahvenin uyarıcı özelliği kafeinden dolayıdır.
Kafein, kahve çekirdekleri içerisinde doğal olarak bulunan bir bileşiktir. Kafeinin neredeyse tamamı hızlı bir şekilde mide ve ince bağırsaktan emilerek beyin de dâhil olmak üzere vücuttaki tüm dokulara dağıtılıp, ilk olarak karaciğerde metabolize olmaktadır. Kahvede bulunan kafein miktarı; kahvenin türüne, kavrulma derecesine, pişirme yöntemine göre farklılık gösterebilmektedir. Standart bir fincan kahvenin 100 mg kafein sağladığı düşünülmektedir.
Yetişkin bireyler için günlük kafein tüketiminin sağlık sorunlarına neden olmayacak üst düzeyi 300-400 mg (günde 2-3 fincan kahve) olarak önerilmektedir.
1 orta boy kupa (yaklaşık 240 ml) demlenmiş sade kahve, yaklaşık 95 mg kafein içerir. Günde 3-5 kupa kahve tüketimini, orta düzeyde tüketim olarak değerlendiririz. Günlük 400 mg’ın üzerinde kafein alımı ise yüksek kafein tüketimi anlamına gelir.
KAHVENİN FAYDALARI
Enerji Düzeyini Arttırır ve Zekâyı Güçlendirir;
Kahvede bol miktarda bulunan kafein tüketimin ardından hızla kana karışarak beyine ulaşır. Burada üretilen ve uyku haline neden olan adenozin adlı nörotransmitteri inhibe ederek (bloklayarak) uyanıklığı arttırır, enerji düzeyini yükseltir. Bu sayede gün içerisinde hissedilen yorgunluğu önler. Aynı zamanda zihni açarak iş verimliliğini ve konsantrasyonu arttırır. Yapılan çalışmalarda Beyindeki bu etkisi sayesinde kahve ruh halini, reaksiyon süresini ve genel anlamda bilişsel fonksiyonları iyileştirir.
Yağ Yakımını Hızlandırır;
Kahve, metabolizma hızını önemli ölçüde arttırarak yağ yakımını hızlandırır. Kahvede bulunan kafein, vücudun yağ yakması için sinir sistemine sinyaller gönderir ve aynı şekilde kanda adrenalin düzeyini artırır. Bu durum yoğun fiziksel etkinlik öncesi bünyeyi hazır hale getirmek için faydalıdır. Bu özelliğinden dolayı, sporcular antrenmanlarına başlamadan önce kahve tüketmeye özen gösterirler.
Çok sayıda çalışma, kafeinin metabolik hızı %3-11 oranında arttırabildiğini göstermektedir. Diğer çalışmalar, kafeinin özellikle obez bireylerde %10, zayıf insanlarda %29’a kadar yağ yakmayı artırabildiğini göstermektedir.
Zayıflama diyeti uygulayan sağlıklı bireyler, diyetlerini desteklemek ve kilo vermelerini hızlandırmak adına günde 2 fincan sade kahve tüketebilirler.
İnsülin direncini kırar;
Kahvenin insülin direncini kırıcı etkisi bulunmaktadır. Bu etkinin azalması kişide tatlı ihtiyacını baskılar. Yapılan araştırmalara göre kafein tüketimi insülin hassasiyetini %25-50 arasında azaltır.
Depresyona girme riski azaltır;
Bilimsel araştırmalar, günde 3-4 bardak kahve tüketiminin depresyonla mücadelede ciddi katkı sağladığını ortaya koymuştur. Düzenli olarak kahve tüketimi depresyona girme riskini %50 oranında azalır.
Fiziksel Performansı Arttırır;
Kahvede bulunan kafein, epinefrin (adrenalin) hormonunun üretiminde önemli bir artışa neden olur. Bu hormon, korku ve heyecan durumlarında artan bir hormondur. Bu sayede kahve tüketiminin ardından fiziksel performansta önemli bir artış gözlenir.
Önemli Mikronutriyentler İçerir;
Kahve, besin değeri yüksek olan ve değerli mikro besin ögeleri içeren bir içecektir. Bir fincan kahve; içerdiği riboflavin (B12 vitamini) ile günlük gereksinimin %11’ini, pantotenik asit (B5 vitamini) ile günlük gereksinimin %6’sını, mangan ve potasyum mineralleri ile günlük gereksinimin %3’ünü, manganez minerali ve niasin (B3 vitamini) ile günlük gereksinimin %2’sini karşılar. Bu nedenle sağlıklı olduğu kadar da besleyici olduğu söylenebilir.
Alzheimer ve Parkinson Hastalıklarına Karşı Korur;
Kahvenin içerdiği kafein maddesi, Alzheimer oluşumunda rol oynayan beta amiloid birikimini önemli ölçüde azalttığı ve böylece alzheimer gelişmesini önler.
Araştırmalar, Nörodejeneratif hastalıkların önlenmesi konusunda oldukça etkili olduğu bilinen kahveyi düzenli olarak tüketenlerde Alzheimer hastalığının görülme olasılığının %65’e kadar azaltılabileceğini, Parkinson hastalığının görülme olasılığının ise %30-60 civarında azaltılabileceğini göstermektedir.
Kansere Karşı Koruma Sağlar;
Kahve, antioksidan içeriği oldukça yüksek olan bir besindir. Bilmsel araştırmalar kahvenin yüksek antioksidan içeriği sayesinde düzenli olarak kahve tüketen bireylerde karaciğer kanseri ve kolorektal kanser türleri başta olmak üzere birçok kanser türüne yakalanma riskinin önemli ölçüde azaldığını gösterilmiştir.
Karaciğer sağlığını olumlu etkiler;
Sirozun engellenmesine yardımcı oluyor. Kahve tüketmek özellikle siroz yüzünden oluşan karaciğer kanseri riskinin azaltılmasına yardımcı oluyor.
Karaciğer hasarının son aşaması olarak bilinen siroz ile kahve tüketimi üzerine yapılan araştırmalar %80’e kadar azaltabileceğini göstermektedir.
Parkinson düşmanı;
Yapılan bir araştırmada günde bir fincan kahve içen erkeklerin Parkinson hastalığı riskinin yüzde 40’a varan oranlarda azaldığı ortaya çıkarılmış.
Hastalıklara yakalanma olasılığının azaltılması için sağlıklı ve dengeli beslenme oldukça önemli bir role sahiptir. Tüm besin gruplarından yeterli ve dengeli olarak içeren bir beslenme düzenine ek olarak antioksidan ve biyoaktif bileşenleri bol miktarda içeren besin türlerinden kahve diyete eklenmesi, sağlık açısından oldukça önemli faydaları da beraberinde getirebilir. Sağlık üzerindeki olumlu etkileri uzun yıllardır bilinen kahve, sağlıklı bireyler için düzenli olarak tüketilmesi gereken değerli bir besin türüdür.